24 Aralık 2013 Salı

Sevgiyi hak ettim değil mi ?


Sokakta doğmuş, yardım bekleyen, bu soğuklarda bir umuttur yaşama tutunan, pis olduğum için önümüzden gelip geçen insanlar tarafından basit bir "pis sokak köpeği" diye adlandırılmış sevgiye aç bir köpeğim ben. Soğuğun kemiklerime işlediği bu sokaklarda insanlardan merhamet ve sevgi dileyendim... İnsanların değişiyle bir şansı bile hak etmeyen basit bir köpektim. Sevgiden yoksun, aç, kemikleri sızlayan, insanoğlunun eğlencesi olsun diye itilip kakılan bu yüzden de insanlardan ve hareketlerinden korkmuş bir köpek yavrusu...

Ama dikkatli bakılınca gözlerimde ki umut ışığını herkes görebilirdi. En azından bir kimsenin sevgisini hak edeceğime inanıyordum ben. Öte yandan insanların biz sokak köpeklerine karşı ilgisizliklerine alışmıştık. Sevgiyi, yaşadığım süre boyunca hiç tadamamıştım. İnsanların peşinden koşup durdum, yine de merhamet gösteren kimse olmamıştı.

Karnım tok, sıcacık bir yatakta sahibimle diğer adı "hayatım boyunca korumaktan, koşulsuz sevgimle bağlanmaktan görevli olduğum can yoldaşımla" koyun koyuna sarılıp uyumayı çok isterdim. Ama pis, kemikleri sayılan bir sokak köpeği iseniz bunlar sadece hayal olarak kalıyor... Üzgünüm insanoğlu, benim suçum değildi. "göz zevkini bozan" pis bir sokak köpeği olarak doğmam benim suçum değildi. Sizce gerçek sevgiyi hissetmem için çok mu geç ?

Neyse ki haftalar sonra bana sevginin anlamını öğreten, koşulsuz sevgim ile bağlandığım bir sahibim, can yoldaşım oldu. Önceleri her insandan korktuğum gibi ondanda korkmuştum. Eğlence niyetine itilip kakılmayı, aşağılanmayı istemiyordum. Ama onun yerine bana "göz zevkini bozan pis bir sokak köpeği" gözüyle bakmayan bir insanla karşılaştım.

 Ona olan korkum yerini sevgiye teslim etti. Sevgimi paylaşacak bir insan bulmuştum değil mi ? Onu sevdim, onu çok sevdim. Ben onu seçtim! En azından sevgiyi hak ettiğimi düşünüyordum, yeni sahibimde öyle düşünüyordu. Bunu biliyordum. Yani... ben... yaşadıklarımdan sonra birazcık olsun sevgiyi hak etmiştim değil mi ?