13 Temmuz 2013 Cumartesi

Bir Evin İçinde Evcil Hayvan Ve Çocuk

Aylardır büyük bir heyecanla beklediğiniz bebeğiniz dünyaya geldi, evin içinde bir de yıllardır evinizin bireyi olan evcil hayvanınız var. En kritik dönemleri nasıl atlatacağım diye düşünürken meğerse en kötü günler bebeğinizin hareketlenmesi ile başlayacakmış. Evcil hayvanınız bir süredir bebeğin varlığından haberdar ama onu yerlerde sürünürken ilk defa görüyor. Hatta bu yeni misafirin hayatını karartacak bir etken olduğunun farkında bile değil. Biri canınızdan çok sevdiğiniz çocuğunuz diğeri yıllardır evinizin var geçilmez bireyi, ilk göz ağrınız, evcil hayvanınız. Şimdi iki düşman karşı karşıya, biri onun yaşamını zorlaştırıyor, diğeri ise her an bu zorlu duruma sert bir karşılık verebilir. Peki, bu durum kötü bir sonuç çıkana kadar hep böyle mi devam edecek? Bu strese ne kadar dayanabilirsiniz? Bu durumun bir çözümü yok mu? Her şeyde olduğu gibi sabırla ve sevgiyle bununda üstesinden gelmek mümkün.
Çocuğun gelişim süreci süresinde her gün bir yetişkin ona, evcil hayvanlara nasıl davranılması gerektiğini öğretmelidir. Bebeklerin evcil hayvanların oyuncak olmadığını ve onlarında canının yanabileceğini öğrenmesi gerekir.
Bir çocuk hayvan karşısında sahip olduğu gücü ve ona verebileceği zararları iyi anlamalıdır.
Bir çocuk kendi etrafında hareket etmeye başladığı günden itibaren evdeki evcil hayvanlar ile uygun şekilde iletişim kurmanın yolunu öğrenmelidir. Çocuklar evcil hayvanınızı, onun oyuncaklarını, yemeklerini, su ve tuvalet kabını da içeren çevrelerindeki her şeyi incelemek ister. Bebeklerin, evcil hayvanın üzerine bastığında, atladığında, teklemeliğinde, vurduğunda, çimdiklediğinde ya da çekiştirdiğinde, ısırıldıkları zaman karşılaşacakları acı konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Çocuklar, uyuyan evcil hayvanın kulağının dibinde bağırarak uyandırmak veya ona hiç huzur vermeden sürekli kovalamaktan zevk alabilir.
‘Çocuğunuzun kedi veya köpek rolü oynadığı küçük oyunlarla ona durumu anlatmanız daha kolay olabilir. ‘

Çocuğun gelişim süreci süresinde her gün bir yetişkin ona, evcil hayvanlara nasıl davranılması gerektiğini öğretmelidir. Bebeklerin evcil hayvanların oyuncak olmadığını ve onlarında canının yanabileceğini öğrenmesi gerekir. Sabırla anlattığınız uzun saatlere karşın onlara sadece ne yapmamalarını söylemek yeterli olmayabilir. Çocuklara hayvanlara nasıl bir ölçüyle ve vücudunda nerelere dokunması gerektiği özenle gösterilmelidir. Bir hayvan uyurken, dinlenirken, yemeğini yerken veya en sevdikleri oyuncakla oynarken ya da onu çiğnerken dokunmamaları gerektiği öğretilmelidir. Hayvanlar rahatsız oldukları şeyden kaçarlar, çocuklar ise bu kaçışı kovalama eğilimindedir, evcil hayvanın özgür kalmak istediği anlarda çocuğunuzu frenleyin. Bir çocuk hayvan karşısında sahip olduğu gücü ve ona verebileceği zararları iyi anlamalıdır. Çocuğunuzun kedi veya köpek rolü oynadığı küçük oyunlarla ona durumu anlatmanız daha kolay olabilir.
Eğer bebeğiniz iş birlikçi değilse, evcil hayvanınızı en azından çocuk kendi üzerindeki kontrolü geliştirene kadar uzak tutmanız daha uygun olacaktır. Biliyoruz çok zor olacak ve bu ayrılık her ikinizin de çok hoşuna gitmeyecek ama onu belli bir süre başka bir evde misafir edebilirsiniz. En sabırlı ve en hoşgörülü hayvanın bile bir kırılma noktası vardır. Genelde çocuklar ve hayvanlar iyi bir karışımdır ve bazen çocuğunuzun daha tutarlı davranışlar sergileyecek kadar beklenebilir. Hayvanlara karşı aşırı ve tekrar tekrar kötü davranışlar sergileyen bir çocuk için bir danışmana ihtiyaç var demektir. Bir evcil hayvan sahibi olmak bir ayrıcalıktır ve hayatınızda oluşacak her durumun bilinçli olarak aşılması ve planlanası gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder